
Tahliye Taahhütnamesi Kararı: Kiracıları Yakından İlgilendiren Gelişme
Share
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen yeni bir karar, tahliye taahhütnamesiyle ilgili uygulamada önemli bir değişikliğe neden oldu. Kiracılar ile ev sahipleri arasındaki uyuşmazlıklarda sıkça karşılaşılan bu belge, artık çok daha dikkatli değerlendirilmek zorunda. Karar, özellikle kiracıların serbest iradesiyle verdikleri taahhütlerin geçerliliğine dair önemli bir içtihat niteliği taşıyor.
1. Olayın Özeti: Kira ve Tahliye Taahhüdü
Karara konu olayda, kiracı ve ev sahibi arasında bir kira sözleşmesi imzalanıyor. Bu sözleşmeden sadece bir gün sonra, kiracıdan yazılı olarak tahliye taahhütnamesi alınıyor. Bu belgede, kiracının belirli bir tarihte evi boşaltmayı taahhüt ettiği belirtiliyor. Ancak süre dolmasına rağmen kiracı evi tahliye etmeyince, ev sahibi icra takibi başlatıyor.
Kiracı ise bu belgeyi baskı altında imzaladığını, aslında taahhüt etmediğini iddia ederek itiraz ediyor. İlk derece mahkemesi bu savunmayı kabul ediyor ve davayı reddediyor. Ancak Adalet Bakanlığı devreye giriyor ve karar temyize taşınıyor.
2. Yargıtay'ın Görüşü
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinden sonra alınmış olmasının geçerliliğini bozmaz görüşünde. Daireye göre, eğer kira ilişkisi kurulduktan sonra bu belge serbest iradeyle imzalanmışsa, belge geçerlidir.
Karar ayrıca şu noktayı vurguluyor: Kiracı, bu belgeyi baskı altında imzaladığını iddia ediyorsa, bunu somut delillerle ispat etmek zorundadır. Yani sadece sözlü beyanla “zorla imzaladım” demek yeterli değildir.
3. Kiracılar İçin Ne Anlama Geliyor?
- Taahhütname imzalanmadan önce dikkatli olunmalı. Baskı hissediliyorsa, bu durum yazılı veya tanıklı şekilde belge altına alınmalı.
- Kiracının elinde, baskı veya zorlamayı kanıtlayacak belge yoksa, yasal süreçte itiraz hakkı zayıflar.
- Özellikle kira sözleşmesinden hemen sonra taahhüt alınmış olsa bile, artık bu geçersiz sayılmıyor.
4. Ev Sahipleri İçin Ne Anlama Geliyor?
- Tahliye taahhütnamesi, kira ilişkisinden sonra alınmışsa artık Yargıtay tarafından daha güvenilir kabul ediliyor.
- Ev sahipleri, bu belgeye dayanarak doğrudan icra süreci başlatabilir.
- Belgelerin noter aracılığıyla alınması, belge geçerliliğini daha da artırır ve ispat yükünü ortadan kaldırır.
5. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kiracılar İçin:
- Kira sözleşmesi ve tahliye taahhütnamesi aynı gün imzalanıyorsa, mutlaka iki ayrı işlem gibi değerlendirilmelidir.
- Serbest iradenin ihlali varsa, bu durum somut delillerle desteklenmeli. Örneğin, tanık beyanı, yazılı mesajlar veya ses kayıtları önemli olabilir.
Ev Sahipleri İçin:
- Tahliye taahhüdü mutlaka kira ilişkisinden sonra alınmalı. Aynı gün alınan belgeler hâlâ risk taşıyabilir.
- Belgeyi noter kanalıyla almak, olası bir dava sürecinde güçlü bir delil olur.
6. Uzman Görüşü ve Öneriler
Bu karar, uygulamada hem ev sahiplerini hem de kiracıları daha dikkatli olmaya itiyor. Hukuken geçerli bir tahliye taahhüdü alınması için:
- Taahhüt, kira ilişkisinin başlamasından sonra imzalanmalı
- Kiracının belgeyi serbest iradeyle imzaladığı açık olmalı
- İmzalanan belgeler mümkünse noter huzurunda düzenlenmeli
- Taraflar arasında iletişim yazılı ve arşivlenebilir şekilde yapılmalı
Sonuç
Yargıtay’ın bu kararı, kira ilişkilerinde çokça başvurulan tahliye taahhütnamesine dair önemli bir çerçeve sunuyor. Kiracıların baskı iddialarını artık belgelemeleri şart. Ev sahipleri içinse, sürecin yasal yollarla yürütülmesi daha güçlü hukuki dayanaklar sağlayabilir.
Gayrimenkul yatırımı yapanlar veya kiraya verenler, bu tarz detayları göz önünde bulundurarak sözleşme süreçlerini doğru planlamalıdır. Profesyonel destek almak, hem zaman hem de hak kaybını önler.